iki sandalye, bir hikaye

Bir masa kurmak kolay.
İki tabak, iki çatal, biraz et...
Ama mesele bu değil.

Bizim için bir masa, niyetle kurulur.
Aceleye gelmez, aceleyle tüketilmez.
Bir masada oturan herkes, biraz birbirine benzer.
Bizim hikâyemiz de öyle başladı.

Yıllarca mutfağın içinde yaşadık.
Kimi zaman ızgaranın başında, kimi zaman sofranın kenarında.
Ama hep aynı şeyi aradık:
Etin en sade halini, en doğru şekilde sunmak.

Safran’da büyük cümleler yok.
Gürültü yok. Abartı hiç yok.
Ama iyi bir et, temiz bir sunum ve sohbeti kıymet bilen bir masa var.
Biz bunu yaşadık.
Şimdi yaşatmak istiyoruz.

Bu restoran bizim adımızı taşımasa da,
bizim niyetimizi taşıyor.

Eğer bir akşam, sadece karnınızı değil,
ruhunuzu da doyurmak isterseniz…
Safran’da yeriniz hazır.